İslam dininde Müslümanların ibadetlerini yapmak için toplandıkları yere cami denir.
Camilerde insanlara İslamiyet hakkında detaylı bilgi verilir, öğrenmek isteyen insanlar bu konuda bilgilendirilirler. Camiler genellikle büyük bir alan içerisine yapılır.
Camiler konum olarak Mekke-Kabe yönüne göre inşa edilir. Üstü büyük kubbe ile kapatılmış olan bölüm kubbe altı ya da merkez sahın olarak isimlendirilir. Kubbe altının köşesinde Kuran okumak için biraz yüksek yapılmış yerler vardır. Buraya da sofa denir. Merkezi sahının kıble yönündeki duvarında ayrı küçük bir bölüm vardır. Burası da imamın namaz kıldırırken bulunacağı yerdir ve buraya mihrap adı verilmiştir. Mihrabın sağ tarafında bulunan merdivenlerle çıkılan yüksek yer ise minberdir. Bunun dışında caminin içinde vaizlerin vaiz verirken oturmaları düşünülerek yapılmış olan yüksek bölümlere de kürsü adı verilmiştir.
Bu kadar bilgiden sonra gelelim asıl meselemize;
Cumartesi Pazarının kurulduğu bölgede dini tesis alanı olarak ayrılan belediyeye ait bir arsaya cami yapımı ilk kez belediye meclisinin Ağustos 2010 ayı toplantısında görüşüldü.
Belediye Başkanı Aysan`ın başkanlığında gerçekleşen, CHP`li 9 meclis üyesinden 8, AK Partili 6 üyenin hazır bulunduğu mecliste, söz konusu arsaya cami yapılmak üzere Diyanet Vakfına devredilmesi kararına AK Parti gurubu `evet` oyu kullanmasına rağmen CHP`liler ret etmiş, dolayısı ile arsanın cami yapılmak üzere vakfa devri gerçekleşememişti.
Aradan 25 ay geçtikten sonra, aynı konu meclisin Ekim 2012 ayı toplantısında ikinci kez görüşüldü.
25 ay önce mecliste yaşanan hayal kırıklığı, CHP gurubunun bu kez desteğiyle, "Erdek imar planında dini tesis alanı olarak ayrılan arsaya, cami ve müştemilatı yapılmak şartıyla, 25 yıl süreyle kullanılmak üzere ücretsiz olarak Diyanet Vakfına tahsis edilebilir kararı oy birliğiyle alındı.
Belediye Meclisinin Ağustos 2010 ayı toplantısında cami yapımının ret edilişinin üzerinden geçen 25 ay sonraki Ekim 2012 ayı toplantısında İmar Planında dini tesis alanı olarak ayrılan arsa üzerine, İslam dininde Müslümanların ibadetlerini yapmak için toplanacakları caminin yapım kararı oy birliğiyle alınmış oldu.
Mecliste alınan kararla, söz konusu dini tesis alanına kilise, sinagog ve havra değil de, cami yapılmasına izin verildi.
Ocak ayında, caminin yapılacağı arsada hafriyat çalışmalarına başlandıktan kısa bir sonra, cami yapımından daha önemli yapılacak işler olduğu öne sürülerek, cami yapımı öncelikli olmamalıydı yönünde lokal tepkiler yükselirken, tamamlandığında adına Piri Reis ismi verilecek camimiz hedef tahtasına oturtuldu.
Karşı çıkma gerekçesi olarak ta; evine ekmek götüremeyen, evinde yakacağı olmayan insanlarımızın olduğu, işsiz gençlerimize iş alanları yaratılmayıp işsizliğin çığ gibi arttığı, tam teşekküllü sağlık hizmetlerinin sunulması için yapılan hastanenin hala tam donanımlı hizmet veremediği konuşulmaya başlandı.
Erdek`te ekonomi dibe vurduysa, bunun sorumluluğunu Piri Reis Camisine yüklemek biraz insafsızlık olmuyormu?
Üstelik, bu caminin yapımı dernek ve hayırsever vatandaşlarımız tarafından üstlenilmiş iken.
Bugün bu ülkenin camileri açıksa, bu ülkenin semalarından hala ezan sesleri yükseliyorsa bunu Atatürk`e, İsmet İnönü`ye, Cumhuriyeti kuran iradeye borçluyuz beyler