Bugün, 18 Ekim 2024 Cuma

ÖNDER BALIKÇI


Serhat Filiz’le Bandırma buluşmamız

Bir öğretmenin, öğrencilerinin başarılarını, iyi yerlere geldiğini görmesi kadar büyük mutluluk olabilir mi?


Bir öğretmenin, öğrencilerinin başarılarını, iyi yerlere geldiğini görmesi kadar büyük mutluluk olabilir mi?

Bandırma Belediyesi’nin düzenlediği “6. Kitap Günleri”ndeki 16 söyleşide moderatörlük yaptım. Bu söyleşilere çok değerli yazar arkadaşlarım konuşmacı olarak katıldı. Her söyleşi için önceden çok iyi hazırlandım. Konuşmacılara hep aynı değeri gösterdim. Tüm söyleşiler çok içten bir ortamda gerçekleşti. Ama bu söyleşişlerden birini, duygusal anlamda çok önemsiyorum. Bandırma Kemal Piresi Özel Lisesi’nde Türkçe-Türk Dili ve Edebiyatı derslerine girdiğim Serhat Filiz ile gerçekleştirdiğim söyleşiyi…

Filiz’in Bandırma Kitap Günleri’nde konuk edilmesinde gazeteci-yazar kardeşim Sedat Kutbek’in de de hakkını teslim etmek isterim. Benim aklıma gelmemişti. Kutbek hatırlatarak, “Ağabey, neden Serhat’ı Bandırma’ya davet etmiyorsunuz?” diyerek bana telefonunu verdi. Bandırma Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü sorumluları ile görüşerek, onaylarını alıp, sevgili Serhat’ı 6. Kitap Günleri”ne davet ettim.

Yaşamını İzmir Urla’da sürdüren Serhat Filiz, son yıllarda çocuk kitapları yazarlığı başta olmak üzere çizer, karikatürist ve müzisyen…Son olarak yetişkinler için “Işıkları Kapatma Anne” isimli kitabını da okurlarla buluşturdu.

Bandırma’da, bana bu kitabını, şu sözlerle imzaladı:

“Bu kitabın yazılmasının sebeplerinden biri olan değerli hocam Önder Balıkçı’ya saygılarımla…”

Bir solukta okuduğum, çok akıcı bir dille yazılmış, gözlem yönü çok güçlü bu kitapta 12 anı-öykü var. Çoğu, Serhat’ın Bandırma’daki gençlik yıllarının anılarını dile getiriyor.

Bandırma’da, kendisiyle, “Kitap Günleri”ndeki söyleşinin dışında, özel bir söyleşi daha gerçekleştrdik. Bu söyleşide, “Işıkları Kapatma Anne” kitabındaki bir öyküsünün, bir yönetmen tarafından filme çekilme isteği olduğunu mutlulukla öğrendim. Yine kendisiyle özel olarak konuşurken, bana tüm içtenliğiyle “Hocam, gençliğimde yaşantım çok düzensizdi. Serseri bir dönemim oldu” deme özeleştirisini de yaptı.

Sevgili Serhat’ın derslerine girdiğim 1988’li yılları anımsıyorum. Öğrencilerimi okumaya, araştırmaya yöneltmek için harcadığım çabaların farkındaydı, tüm öğrencilerim gibi Serhat da…Bandırma’da görüştüğümüzde bana, o dönemdeki anılarını anlatırken, “Hocam, o yıllarda bana, çok kalın bir kitap olan Moby Dick’i okumam için vermiştiniz. Daha sonra kitabı okuyup okumadığımı öğrenmek için

bana sorular yöneltmiştiniz. Okuduğumu anlayınca da bana yeni kitaplar vermiştiniz” dedi. Tabii ki anımsadım. O dönemin öğrencileri, bugüne göre çok daha bilinçli ve araştırmaya önem vericiydi. Derslerimiz, tüm öğrencilerin katıldığı tartışmalar içinde, adeta “beyin fırtınası” şeklinde geçerdi. Bu öğrencilerden biri de Serhat Filiz’di.

Şimdi yeniden “Işıkları Kapatma Anne” kitabına dönelim.

Sevgili Serhat, kitabın önsözünde şunları yazmış:

“Bu kitaptaki birçok öyküyü yazdığımda, kızım Güneş henüz dünyaya gelmemişti. Dolayısıyla her baba gibi, dünyaya, varoluşa ve birçok değere bakışım farklıydı. Sonrasında bu kadar değişeceğini tahmin etmemiştim.

Babalar, çocuklarına kendilerini ifade edebilmek için bir ömür bekliyorlar. Bebek büyüyüp çocuk olacak, sonra ergen, sonra yetişkin. Süreç içinde başlarına gelmeyen kalmayacak. Kendi kıçlarını toplamaya çalışmaktan ve birtakım başka önceliklerden ötürü, “Acaba babamın hayata bakışı nasıl, bakış açısı ne, nereden bakar?” diye sorgulayacak zamanları ve istekleri olmuyor. Benim olmadı.

Bu kitap aslında kızıma kendi hayatımı anlattığım satırlardan oluşuyor. Belki şaşıracaksınız ama öykülerdeki hemen her şey, belli kurgular dışında, gerçek. Hepsi bir anı, belki yarası çoktan kapanmış, geçmiş ama izi kabak gibi ortada olan yaralar. Çocukluk korkularımızın, travmalarımızın bizi sürüklediği yerler, hayatlar. Gerçeklikle karşılaştığımızda sığındığımız hayal gücümüzün bizi götürdüğü tekinsiz yerler.

Kızıma kendimi anlatmak için çocukluğuma dönmem gerekti. Bunu bir kitap olarak, erken ve havalı bir girişle yapmak iyi bir fikir gibi geldi. Eski öyküleri yeniden düzenlerken ve yenilerini de yazarken, önceliğim hep bu oldu.

Yani bu kitabın içindeki tüm öyküler, kızım Güneş’e, ışık kaynağıma, vicdanıma, hevesime, çocukluğuma…”

Aynı zamanda “Pikap” isimli müzik topluluğunun da üyeleri arasında yer alan sevgili öğrencim Serhat Filiz’in başarılarının bundan sonra da süreceğine yürekten inanıyorum. Yolun açık olsun Serhat…

  • BIST 100

    9002,34%0,52
  • DOLAR

    34,13% -0,05
  • EURO

    37,03% -0,22
  • GRAM ALTIN

    2950,58% 0,48
  • Ç. ALTIN

    4907,79% 0,16
  • Cuma 17.7 ° / 7.7 ° Güneşli
  • Cumartesi 18.2 ° / 6.6 ° Güneşli
  • Pazar 17.7 ° / 6.4 ° false

Balıkesir

18.10.2024

  • İMSAK 05:52
  • GÜNEŞ 07:15
  • ÖĞLE 12:59
  • İKİNDİ 16:02
  • AKŞAM 18:33
  • YATSI 19:50