GEÇTİĞİMİZ haftalarda Kocaeli`nde düzenlenen 65. Yerel Basın Eğitim Seminer`in de düşüncelerini açıklayan Tümer Argın, "Şişirilmiş sayfalarla gazete yayınlamak, okuyuculara en büyük hakarettir. Gazetelerin sayfalarını, bir süper marketin reyonları gibi düşünmek gerekir." demiş
Üstat, haklı bir konuya değinmiş ve yıllardır "Böyle gelmiş böyle gider"i tarif etmiş
Dördüncü kuvvet olan basının yerel kolu, yani Anadolu basını yıllardır hep üvey evlat muamelesi görmüştür
Aynı ilçe veya ilde yayın yapan değişik görüş ve düşüncede gazeteler elbette olacaktır
Onların yaşaması için yerel okuyucunun desteğinin yanı sıra Basın İlan Kurumu`nun da katısı sağlanmalıdır
Ancak, bir gazetenin köşe yazarı yoksa, haber değeri olmayan şişirilmiş "asparagas"larla donanmışsa ona gazete diyemezsiniz.
Devletten aldığı sadece "Resmi ilan"dır.
Ama gelin görün ki bu ilan dağılımında da adaletsizliklere şahit oluyoruz
* * *
MEVCUT gazete sayısına göre yayınlanması istenen ilanlar, bu gazetelere eşit şekilde paylaştırılmalıdır
Paylaştırılırken de "Gazetenin" gazete vasfını yerine getirip getirmediğine bakılmalıdır
Bazı bölgelerde bu pastadan ayrılan pay binlerce liradan oluşmaktadır
Bunun hakkaniyetle dağıtılması gerekmektedir
Her gün aynı özel ilanları veya o bölgeyle yakından uzaktan ilişkisi bulunmayan yazıları yayınlayarak "şişirilmiş" gazete vasfındakileri ayırmak gerekir
Yasal zorunlulukları yerine getirip getirmediği irdelenmelidir
RESMİ ilan alacak gazetelerin "Münderecat" yönünden yüzölçümlerinin toplamının 4/3`ünde yerel haberler bulunmalıdır
Yazıların puntoları belirlenenlerin üzerinde olmamalıdır
Hazır kalıp şeklinde özel ilanlar, aynı sayfa ve aynı yerde yayınlanmamalıdır
Yerel bir gazetede en az bir köşe yazısı mutlaka bulunmalıdır
Gazete arşivi çok önemlidir, mutlaka arşiv denetlenmelidir
Çalışanların haklarının korunup korunmadığını bakılmalıdır
Üstadın da belirttiği gibi, haberlerin fotoğraflarının altına mutlaka bilgilendirici yazı konulmalıdır
Bu fotoğraf Atatürk`ün fotoğrafı bile olsa altına mutlaka "ATATÜRK" diye yazılmalıdır
Bunları denetlemek de seçilmiş ve atanmış kişilerin işidir
"Mavi boncuk kimdeyse/ Benim gönlüm ondadır" oynanmamalıdır
Bu eşitliği sağlayacaklar ise Basın İlan Kurumu`nun temsilcileri ile gazetecilerden ve Vali`liğin atadığı isimler olmalıdır
Görevlerinin bilincinden olanlardan söz ediyorum
Ama ne hikmetse, her yıl kura ile yapılan seçimlerde torbadan hep aynı isimler çıkmaktadır
Böyle olunca da Balıkesir bölgesindeki bazı "gazeteciklere" bile eşit ilan verilmektedir
Kısacası, "Mavi boncuk kimdeyse/ Benim gönlüm ondadır" oynanıyor
* * *
Hikaye bu ya
Nasreddin Hoca`nın Kadı olduğu dönemde bir köpek, bir adam tarafından öldürülür
Köpeğin sahipleri adamı mahkemeye verirler
Mahkeme günü gelir çatar
Salon ağzına kadar dolar taşar
Tabi gürültü de çok olur.
Bunun üzerine Nasreddin Hoca, yumruğunu masaya vurur ve bağırır: "Bu kalabalık da neyin nesi? Siz dışarı çıkın da ölenin akrabalarından kimler varsa onlar gelsin içeri."
Bilmem anlatabildim mi?
Saygıyla, sağlıkla, sevgiyle kalın
