Ulus olarak yaşadığımız Soma faciası nedeniyle ilk kez de olsa dikkatlerimizi çevirdiğimiz madencilik konusunun mercek altına alınarak her yönüyle tartışılmaya açılması bence önemli bir gelişmedir.
Geçmiş yıllarda yaşanan maden kazaları ile bu son Soma maden faciasına bakarak aralarında bir karşılaştırma yaptığımızda bu gün denden çok daha ilgili olduğumuzu söyleyebiliriz. Bunda ülkemiz genelinde çoğalan medya çeşitliliğinin çok büyük katkısının olduğunu söyleyebiliriz.
Özellikle gelişen ve de sayıları artan medya çeşitliliği ile bundan böyle sonuçları ne olursa olsun tüm kazaların mutlaka sorgulanacağını ve sorumlularının da mutlaka kanun önüne koyulacağını düşünürken hiçbir hatanın da bundan böyle kapalı kapılar ardında sır olarak kalamayacağını söylemek istiyorum.
Bu yönüyle ben Soma'nın bir milat olacağına inanıyorum. Başta çalışma koşulları olmak üzere, sendikalar, denetlemeler, işçi ve işveren ilişkileri, ücretler, emniyet uygulamaları, teknik donanımlar gibi çalışanın sağlığını direk olarak ilgilendiren tüm konuların artık kolay kolay es geçilemeyeceği bir düzene doğru yürüyeceğimizi düşünüyorum.
Bu arada Soma faciası üzerine konuşurken bazı yakın arkadaşlarımın hayatını kaybeden maden çalışanlarımızın sayıları hakkında farklı rakamlar hakkında konuşmakta olduklarını da biliyorum.
Efendim, görev şehidimizin sayısı 301 değil çok daha yukarılardaymış. Tamam, ifade edilen bu ama ben kendilerine, iyi de enerji Bakanı Sayın Taner Yıldız tarafından yapılan 301 görev şehidi açıklaması sonrası gerek maden kapısında gerekse yetkilere başvurarak maden içinde kalan bir yakınını beklediğini dile getiren bir vatandaşımızı neden göremediğimizi de sordum ve soruyorum da.
Ama ne olursa olsun gerek iktidar gerekse muhalefet olarak bu kadar çeşitli bir medya ordusun bulunması ülkemiz adına büyük bir şanstır. Geçmişimize baktığımızda tek taraflı medya yönlendirmeleri ile neleri kaybettiğimizi sanıyorum şu Soma faciası nedeniyle öğrenebildiğimizi düşünüyorum.
Sonuç olarak ortaya nasıl bir olay gelirse gelsin her türlü farklılıkların ortaya konulması toplum adına, demokrasi adına olumlu bir katkı olarak görülmelidir. Ve bundan da hem iktidar ve hem de muhalefet gerekli dersleri alarak kendisine bir yol çizebilmelidir.
Unutmayalım ki bu ülke hepimizindir. Burada hepimize yer vardır. Yeter ki hukuk çizgisinden ayrılmadan, birbirimize saygılı olarak demokrasi merdivenlerini çıkmaya çalışalım.
Esen kalınız.