ERDEM ÖZCAN

Tarih: 24.01.2018 17:01

Tarihi eserin hazin sonu!

Facebook Twitter Linked-in

Kurtuluş Savaşı sırasında Bandırma´dan kaçan Yunan askerleri her tarafı yakıp yıkmış geriye hüzün dolu bir enkaz yığını kalmıştı.
Mustafa Kemal Atatürk Bandırma´ya teşriflerinde, ?Milletimiz çalışkandır. Bu fazileti taşıyan Bandırmalıların şehirlerini imar edeceklerinden halen barut ve is kokan bu beldeyi mamur hale getireceklerinden asla şüphe etmiyorum? demişti.
Kısa zamanda kendine gelen Bandırmalılar, şehri yeniden imar etmek için kolları sıvadı. Şehirde yeniden yapılaşma başladı. Çok güzel sivil binalar arasında çok güzel de resmi binalar yapıldı. Son 20 yılda zamanla yıpranan resmi binalar arasında bugün hepsi de tescilli olan iskele binası, PTT binası (karakol), bugünkü kütüphane binası ve elektrik santralı restore edilerek Bandırma´ya, dolayısıyla topluma yeniden kazandırıldı. Eski Gar Oteli restorasyonu ise yeni başladı. Geriye, Pertevniyal Bandırma Hastanesi kalmıştı.
Ancak 86 yıl önce hizmete giren, bölge hastanesi konumundaki hastane 8 yıl önce yeni yerine taşındıktan sonra kaderine terk edildi ve 8 yıl içinde talan edile edile enkaz yığını haline geldi. Peki, bu gerçeği sayın yetkililerimiz görmüyormu??Hele asıl sahibi Hazine, yani ilçelerde Mal Müdürlüğü Milli Emlak ne yapıyor? Konuyla ilgili hafta başında; CHP Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclisi Çevre ve Sağlık Komisyonu üyesi Kardiyolog Dr. Selim Panç, enkaz görüntüleri arasında basın açıklamasıyla yetkililerin dikkatini çeken bir konuşma yaptı. Kendisi de aynı hastanede görev yapan Panç, hastaneyle ilgili daha önce de defalarca dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Konu basında defalarca yer aldı. Ne duyan oldu ne gören ne de bir ilgilenen. Şimdi ise hastaneden bugüne; sadece enkaz yığınları arasında görülen İznik çinileriyle ?Pertevniyal Bandırma Hastanesi´ yazısı ve kenarındaki çini süslemeler kaldı.
86 yıldan beri yerinde duran çiniler o gün olduğu gibi bugün de yerinde duruyor ama bakın bakalım çinilerden başka bir şey kalmış mı? Milli servete ne kadar önem verildiği ve nasıl sahip çıkıldığı işte bugünkü halinden belli olmuyor mu? Yazıktır günahtır, tam 86 yıl önce insanlığın hizmetine sokulan mili servet kent merkezinde tinerci yuvası olmuş, terk edilmişin ardından 8 yıl geçmiş ?yok mu buranın bir sahibi´ diye edata feryat ediyor!
Onun için bir an önce restore edilip kamu menfaatleri doğrultusunda hizmete açılmalıdır.
TARİHİ GELİŞİMİ ŞÖYLE: ?Cumhuriyet´in ilk yıllarında yapılan 10 hastaneden biri olan hastane inşaatına 1925 yılında başlandı. Hayfa´dan Pertevniyal Vakfı adına gönderilen paranın 10.000 TL´lik kısmı zamanın Belediye Başkanı Kaşif Acar´ın girişimiyle hastane yapımı için ayrıldı ve belediye tarafından inşaata başlandı. 1932 yılında ?Pertevniyal Bandırma Hastanesi´ adıyla hizmete açıldı. Hastanenin ilk başhekimliğine Atatürk´ün yakın arkadaşı Opr. Dr. Necati Bey getirildi. ?Pertevniyal Bandırma Hastanesi´ adıyla hizmete girdikten sonra kısa zamanda bir bölge hastanesi konumuna geldi. 1931 yılında Türkiye´nin 9. kalorifer hastanesi olma özelliğini kazandı. 1956 yılına kadar belediye bünyesinde hizmet verdikten sonra Sağlık Bakanlığı´na devredildi?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —