Erdek ilçesine 13 Eylül 2018 tarihinde 90 dakika içinde metrekareye 120 kg. yağmur düşmüştü. Erdek’in sel basan kırsal mahalleleri arasında Tatlısu Mahallesi de vardı.
Ben, sel sonrası o gün oradaydım. Kapıdağ’dan sel sularıyla birlikte gelen taş parçaları, ağaç dalları, tahta ve odunlar, plastik maddeler, teneke kutular 3 köprünün taşıyıcı ayaklarına takılınca sel suları gidecek yer bulamamış ve şişerek dışarıya taşmıştı.
Şimdi ise Tatlısu'da selden kurtulmak için, içinden yaz- kış çok az akan dere suyunun geçtiği kanalı genişletme çalışmalarında onlarca ağacın kesilmesi iyi olmadı.
Bandırmalıların yoğunlukta olduğu sayfiye yeri Tatlısu'da 2018 yılında yaşanan sel felaketi sonrası, doğal sel afetine karşı iskân alanlarını güvence altına almak adına başlatılan DSİ projesinde kanalın iki yanında bulunan ağaçların zarar görmesine neden oldu.
Acaba mahalle içi derenin tahminen 40 yıl öncesi veya daha öncesi bilinmiyordu da kanal ve çevresinde bunun için mi yıkım oldu?
Yazık ki yazık…
Hatırladığım kadarıyla 40 yıl öncesine gidecek olursam, o yıllarda dere suyunun aktığı yerde kanal yoktu. Tatlısu’ya gidecek olan araçlar dere suyu yaz-kış çok az aktığı için derenin içinden benim de geçtiğim gibi aynı yerden yani dere içinden geçiyordu. Daha sonra derenin 2 kenarına duvar çekildi ve kanal meydana geldi, üç tanede köprü yapıldı. Kanal bana göre dar değildi.
Kanalın sel sularını taşıyamamasının nedeni iki yakayı birleştiren köprülerin yetersiz olmasıydı. Köprüleri taşıyan ayakların birbirine yakın olması nedeniyle köprü altı geçişi gözleri dar yapılmış, bu nedenle sel sularının sürüklediği ağaç dalları, tahta ve odunlar, plastik ve teneke atıkları, bu dar gözlerde takılınca önü tıkanan kanaldan sel sularının taşmasının önüne geçilememiş.
Ben bu olayı gördüm. 3 köprünün alt bölmeleri yapım sırasında sel sularının sürüklediği atıklarla takılmayacak şekilde yapılsaydı hızla gelen dere suyu taşmayacak ve rahatça denize akacaktı. Yaklaşık 5-6 metre genişliğindeki kanal bana göre dar değil, boşuna talan edilmiş kanal ve çevresi. Tatlısu halkı bu taşmanın ilk kez gerçekleştiğini söyledi. Fakat kanal ve köprüler yapılmadan önce de aynı şiddette yağış yaşanmış olabilir ama o yıllarda köprü ve dolayısıyla ayakları da olmadığı için taşkınlık yaşanmadan dere suları rahatlıkla denize ulaşmış olabilir.
Yeniden yapılan işler iyi de ağaçlar kesilmeden yapılazmıydı?
