Taviloğlu, Marmarabirlik-Erdek`le 27 yıldır özdeşleşmiş önemli bir isim.
Taviloğlu, Türkiye`nin zeytin devi Marmarabirlik`e geçmeden önce, S.S. 162 Sayılı Erdek Zeytin Tarım Satış Kooperatifi`ne ilk adımını 27 yıl önce 1985 yılında atıp, 1985-1991 yılları arasında Erdek Zeytin Tarım Satış Kooperatifi`nde yönetim kurulu üyeliği ve başkanlığı yaptı.
1985-1991 yıllarında Erdek Zeytin Tarım Satış Kooperatifi`nde görev yaparken, 1989-1999 arasında Belediye Başkanlığı yapan dönemin güçlü ismi DYP`li Hamit Nural`ın desteğini hep aldı.
Baştarafı Sahife 1'de
Nural`ın da destek verdiği Taviloğlu, 1991`de Marmarabirlik`e sıçradı. 1991-1993 yılları arasında Marmarabirlik Yönetim Kurulu Üyeliği ve başkan vekilliği görevlerinde bulundu.
Taviloğlu`nun, Marmarabirlik`te görev yaptığı sırada yönetim kurulu başkanı Mudanya Delegesi Kamuran Yılanlı`ydı.
Bu yıllar iki, üç yılda bir hükümetlerin yıkıldığı, kurulduğu istikrarın özlemle arandığı, bunalımlı yıllardı.
1999 yılına gelindiğinde, Türkiye genel seçimlere gitti.
18 Nisan 1999`da yapılan genel seçimlerde hiçbir siyasi partinin tek başına hükümeti kurabilecek yeter sayıya ulaşamadığı seçim sonrasında, Demokratik Sol Parti (DSP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve Anavatan Partisi (ANAP) birlikteliğiyle üçlü koalisyon hükümeti kuruldu.
Marmarabirlik`i yakından ilgilendiren Sanayi ve Ticaret Bakanlığı`na MHP Milletvekili A. Kenan Tanrıkulu getirildi.
Uzun yıllar Marmarabirlik`i yöneten Yılanlı`nın hem kendisi, hem de birlik artık çok yorgundu.
Marmarabirlik yeni bir isme teslim edilmeliydi. Yapılan arayışlarla aranan taze kan bulunmuştu.
Bu isim, Yılanlı ile birlikte görev yapan Taviloğlu`ydu.
2002 yılına kadar Bursa`da, Erdek`i temsil eden Taviloğlu, basamakları adım adım tırmanıyordu.
Yılanlı ile birlikte aynı yönetimde görev yapan Refi Taviloğlu, Yılanlı`nın rakibi olarak yarışa girdi.
Taviloğlu`nun seçimi kazandığı 2002 yılındaki Marmarabirlik kongresinde MHP ve ANAP`ın çok üst düzeydeki siyasilerin, DYP`li Yılanlı`ya karşı Taviloğlu`nu desteklediği kamuoyunda hep konuşuldu.
Taviloğlu`na teslim edilen Türkiye`nin zeytin devi Marmarabirlik`te, Haziran 200o`den bu yana devam eden yeniden yapılandırmadaki başarılı uygulamalar her geçen yıl üretici ortaklara olumlu bir şekilde yansıyıp, anlayacağınız "Her şey iyi gidiyor" derken, 9 Mart 2010`da birlik tarafından basına bir açıklama düştü.
Açıklamada şu görüşler yer alıyordu; "Marmarabirlik Yönetim Kurulu ve bağlı bulunan İznik, Orhangazi, Gemlik, Erdek, Edincik, Mürefte ve Marmara Adası kooperatif başkanlarının, 9 Mart 2010 günü yaptıkları toplantıda, birlik yönetim kurulu Başkanı Refi Taviloğlu`nun önerisi doğrultusunda görev değişikliğine gidilmiştir. Buna göre, İznik Zeytin Tarım Satış Kooperatifi`nin birlik yönetim kurulunda başkanlık düzeyinde temsil edilmesi kararlaştırılmış ve böylelikle yönetimin bundan sonraki çalışmalarına ivme kazandırılması amaçlanmıştır. Toplantıda alınan karar çerçevesinde, şimdiye kadar birlik yönetim kurulu başkan vekilliği görevini sürdüren Hidamet Asa başkanlığa getirilmiş, Refi Taviloğlu ise başkanvekilliğini üstlenmiştir. Bu değişiklik, aile içi bir görevlendirmedir" deniliyordu.
Dikkat ederseniz, açıklamanın içine, "Yönetimin bundan sonraki çalışmalarına ivme kazandırılması amaçlanmıştır" ifadeleri sokuşturulmuştu.
Bu ifadeler ışığında "Taviloğlu`nun başkanlığındaki birlik yönetimi yaptığı çalışmalarla Marmarabirlik`e ivme kazandıramamış, ancak başkanlık Asa`ya devredilirse, bundan sonraki çalışmalara ivme kazandırılacakmış" anlamı çıkmıyor mu?
Değerli üreticiler, Taviloğlu`nun, "sarı öküz"ü teslim ettiği tarih, 9 Mart 2010`dur.
O günlerde Taviloğlu`na, Bursa`da nelerin yaşatıldığı veya yaşatılmaya çalışıldığını bilmeme imkan yok ancak, zor durumda bırakıldığı apaçık ortada.
Taviloğlu`na, o günlerde ne gibi zorlukların yaşatıldığı veya yaşatılmaya çalışıldığı hep sır olarak kaldı.
Taviloğlu, 2010 yılında İznik`i nadasa gönderip, yanına Mudanya`yı alsaydı, bugünkü görünüm kesinlikle ortaya çıkmazdı.
Bugün bakıyoruz, 21 yıldır birlik düzeyinde temsil edilen Erdek`in dışarıda bırakılma senaryoları yazılıp çiziliyor. Basına yaptığı açıklamalar ile Erdek`i dışarıda bırakacak imalı mesajlar veren İznikli Asa, nöbet değişiminden söz ederken, İznik`in de bu değişimden nasibini alması gerektiğini ise hiç dile getirmiyor.
Görünen tablo bizim açımızdan hiç de iyi olmamasına karşın, benim kanaatim odur ki, Erdek`in birlik dışında bırakılabileceğini aklımdan bile geçirmiyorum.
