TERAVİHLE FERAHLAMAYA DAVET

Kıymetli okurlar, Ramazan ayının kendine mahsus ibadetleri var. Bunlardan bazıları farz ve vacip bazısı var ki sünnettir. Ramazan bütün bir program halinde ihya edilirse en iyi şekilde idrak edilmiş olur.
Malumdur peygamberimizin yaptığı yapılmasını tavsiye ettiği ve yapıldığında onayladığı davranışlara, ibadetlere sünnet denir. Peygamberimizin Ramazan ayına özel sünnetleri vardır. Ramazan’ın sünnetlerinden biri de teravih namazıdır.
Allah Resûlü farz ibadetler dışında nafile ibadetler de yapardı. Farz namazların önünde arkasında veya müstakil kıldığı nafile namazlar söz konusuydu. Bu müstakil olarak kıldığı namazların en önemlisi geceleyin eda ettiği teheccüd namazı olmuştur.
Teheccüd namazı, yatsı namazını kılıp bir miktar uyuduktan sonra kalkılıp gece kılınan nafile bir namazdır. Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Farz namazlardan sonra en faziletli namaz gece namazıdır” (Müslim, Sıyâm, 202; Ebû Dâvûd, Sıyâm, 55) Başka bir hadiste de, “Her kim geceleyin uyanır, ailesini de uyandırır ve iki rekât namaz kılarsa, Allah’ı çok zikreden erkekler ile kadınlardan yazılır.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 18) buyrulmuş olması, gece kılınan nafile namazların gündüz kılınanlardan faziletli olduğuna işaret etmektedir.
Sevgili okurlar, fazileti çok yüksek olan teheccüd namazına bir eğitim olmak üzere Ramazan gecelerinde teravih namazı kılıyoruz.
Sözlükte rahatlatmak, dinlendirmek anlamlarına gelen tervîha kelimesinin çoğulu olan teravih, dinî bir terim olarak, Ramazan ayında, yatsı namazı ile vitir namazı arasında kılınan nafile namaz demektir.
Resûl-i Ekrem (s.a.s.) ashabıyla beraber cemaat hâlinde bu namazı kılmış, onların iştiyakını görünce farz olur endişesiyle cemaatle kılmayı terk ederek yalnız kılmaya devam etmiştir (Buhârî, Salâtü’t-terâvîh, 1; Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 177-178). Yine Hz. Peygamber, “Kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan namazını (Teravih) kılarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Salâtü’t-Teravih, 1; Müslim, Salâtü’l-Müsâfirîn, 173) buyurarak teravih namazına teşvik etmiştir.
Sevgili okurlar, teravih namazı sünnet olan bir namazdır. Yirmi rekâttir. Vakti yatsı namazından sonraki zamandır. Yatsıdan sabah namazı vaktine kadar kılınabilir. Camiye geç kalan birisi, eğer cemaat teravihe başlamışsa kendisi önce en azından yatsının farzını kılmalı sonra teravih namazını kılmak için imama uymalıdır. İsterse sonra yirmi rekata tamamlar; tamamlamasa da olur. Teravih namazı yalnız da kılınabilir cemaatle de kılınabilir. Cemaatle kılınması daha faziletlidir.
Yalnız kılındığı zaman iki rekâtte bir selam verilerek kılınacaksa herhangi bir iki rekâtlik namaz nasıl kılınıyorsa öyle kılınır. Dört rekatta bir selam verilecekse ikindi veya yatsının ilk sünneti nasıl kılınıyorsa öyle kılınır.
Teravih namazı cemaatle kılınacaksa ki ülkemizde genelde cemaatle, camide kılınır ve dört rekâtte bir selam verilerek kılınır. İmama uyan birisi ayakta iken sadece sübhâneke duasını okur, sonra imamı dinler, namazın diğer yerlerinde normalde ne okunursa onları okur. İkinci rekâtlerde otururken tahiyyât duasından sonra Ellâhümme salli-bârik dualarını, üçüncü rekata kalkıldığı zaman da sübhaneke okunur.
Teravih namazını hızlı kılıp, namazın özünü kaybetmekten sakınmalıyız. Tadil-i erkânın bütün namazlarda bir gereklilik olduğunu unutmamalıyız.
Ayrıca teravih namazlarını kılarken aralarda okuduğumuz salavatlarla gönlümüz coşar, ramazanın kendine has tadına varırız.
Tüm kardeşlerimizi genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeğiyle ve çocuklarımızla teravih huzurunu ve tadını yaşamaya davet ediyoruz. Cenab-ı Hak tüm ibadetlerimizi kabul etsin.