Tahsin KAVAK

Tarih: 20.07.2015 18:48

Teşekkür ederim

Facebook Twitter Linked-in

Belli bir yaştan sonra, insanların yaşantılarında hastalık-sağlık
olağanlık kazanıyor. İnsan anatomisinin her uzvu, mekanik bir
aletin parçası gibi; ya bir noksanlıktan ya da bir fazlalıktan
dolayı bozukluklar gösteriyor. Doktordu, hastaneydi derken
bozukluğun nedeni saptanıyor ve arkasından ilaçlar, perhizler,
yasaklar başlıyor.
Benim de emekliliğime yakın geçirdiğim bir yüksek tansiyon
rahatsızlığım nedeniyle, yaşantıma ilaçlar, perhizler, yasaklar
egemen oldu.
Bu yüzden, şimdi yakınlarımın; çoluk-çocuğumun kontrolünde
yaşamımı sürdürüyorum.
Benim durumumda olanlar bilirler ki, bu yaşam tarzı her iki
taraf için de üzücüdür. İnsanın, yediğinin çeşidine, azına-çoğuna
tadına-tuzuna, şekerine-yağına karışılması, göz altında
tutulmasının daniskasıdır.
Yasaklı bir ömür, elbette insanın gücüne gider. Yasaklara,
yasakçılara kızılır. Ama sonra konulan yasakların kendi
iyiliği için olduğu bilincine varılır ve bu kez şükran duyguları
filizlenir.
Eğer, bencileyin az buçuk şairliğiniz varsa, hemen kağıt kaleme
sarılır ve şöyle bir şiir yazarsınız:

ben her şeyimi vererek
yedirip-içirerek
sizleri mutlu yaşatmayı denedim
şimdi siz
az yedirip içirerek
beni çok yaşatmayı deniyorsunuz
çok teşekkür ederim.
-------------------------
BİR ÖĞRENCİ FIKRASI
Öğretmen, dilbilgisi dersinde öğrencilere sorar:
-Bağırmadım, bağırmadın, bağırmadı deyiminden ne anlıyorsunuz?
Ön sırada oturan afacan öğrenci hemen soruyu yanıtlar:
-Hiç kimse bağırmamış öğretmenim!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —