Geçtiğimiz günlerde Bandırma Müzesi’nin bahçesinde, Gökhan Kasapoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı Kuşgölü’nün(Manyas Gölü) anlatıldığı “Göçlerin Gölü” belgeselini ikinci kez izledim.
Öncelikle Müze Müdiresi Tülin Tan’ı, böyle bir etkinlik gerçekleştirdiği için yürekten kutluyorum.
Belgeselde eski bir dostum olan, rahmetli Prof. Dr. Tomris Bakır’ı da bir kez daha izleme mutluluğuna eriştim.
Prof. Dr. Bakır, Bandırma’ya bağlı Ergili Mahallesi’nin “Hisartepe” bölgesindeki “Daskyleion Antik Kenti” kazılarını 1988-2008 yılları arasında, yaz aylarında, 20 yıl başarıyla yürüttü.
Her kazı dönemi başlamadan önce, benim Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığım, Nihat Özbek’in sahipliğindeki “GERÇEK” gazetesine uğrar ve “Ben geldim. Kazılara başlıyorum” derdi. Biz de o dönem kazılarının başladığını haber ve yorumlarımızla kamuoyuna duyururduk.
Haziran-Eylül sonu süren her kazı döneminde, en az 3-4 kez Prof. Dr. Bakır’ı, Daskyleion’da ziyaret eder, kendisiyle görüşür, buluntular hakkında bilgi alırdık. Bize bir gün olsun yüzünü asmadı. Hep bilgiler verdi. Bugün ise Daskyleion ve Erdek sınırları içindeki Kyzikos Antik Kenti kazılarının başkanlıklarından bilgi almak neredeyse olanaksız. Hemen Bakanlığın yasaklarını öne sürerek bilgi vermekten kaçınıyorlar.
Prof. Dr. Tomris Bakır, Daskyleion’da çok severek çalışmalar yürüttü. Hiç unutmuyorum. Bir yıl kazılara gelemeyince çok üzülmüş ve “Bu asla bir daha olmayacak” demişti.
“Göçlerin Gölü” belgeselindeki röportajında, arkeologları, kuşlara benzetiyor, Bakır. Arkeologların da kuşlar gibi göç ederek ören yerlerinde kazılar yaptığının altını çizerken, “Daskyleion, 2.500 yıldan beri var ve dünyanın en eski parkı. Karşımızda Kuş Cenneti Millî Parkı var. Buraya yaz aylarında göçmen kuşlar da geliyor. Bu kuşlar, sonbahara doğru cennetten, başka ülkelere doğru uçup gidiyorlar. Biz de arkalarından el sallayıp, ‘Güle güle gidin. Seneye görüşürüz’ diyoruz” diye konuşuyor.
Bandırma Belediyesi tarafından yıllar önce “Fahri Hemşehrilik” unvanı verilen, “Daskyleion kazılarının onursal başkanı” Prof. Dr. Tomris Bakır ile yaşama veda etmesinden bir yıl kadar önce ile Bandırma’da, konuşmacı olarak yer aldığı bir bilimsel toplantıda görüşmüştük. Ne kadar mutlu olmuştuk, ikimiz de…
Nurlar içinde uyusun!
