1946 yılından bu güne kadar yapılan ister genel isterse yerel seçimler olsun siyasetçi, medya, sandık ve seçmen dörtgeni olarak baktığımızda kendi içinde çağdaş bir ilişkinin hala kurulamamış olması gerçekten çok düşündürücü bir konu. Ne yazık ki yapılan her seçim sonrası biraz daha ayrışarak geçiriyoruz yılları. Ve sonuç da gerekli dersler çıkartılamadığı sürece ben bu sorunların hep yaşanmaya devam edeceğine inanıyorum.
Geçtiğimiz günlerde yakın köylerimizden gelen ve köyündeki siyasal ayrışmayı dikkatle fark eden çok samimi bir kardeşimin anlattıklarını dikkatle dinlemişim. Yine çok yakından izlediğimiz Sayın Emre Kongar`ın yaptığı bir televizyon programında medya ve siyasetçinin toplum üzerindeki olumsuzluklarından söz ederken ötekileştirici, ayrımcı düşüncelerinden yakınmıştı.
Gerçekten bu gün toplumumuzun düşünce bazında fotoğrafına biraz yakından baktığımızda inanılmaz bir hoşgörüsüzlük yaşadığımızı söyleyebiliriz.
Bu konunun daha da derinleştirilerek sürdürülmesi ile neler kazanır veya neleri kaybedebiliriz noktasında ortaya konulmuş bir öngörüyü daha henüz ortalıklarda göremiyoruz ama ben yaklaşan her seçim nedeniyle eğer gerekli önlem ve öneriler sunulmadığı takdirde ciddi anlamda bu tavırlardan ötürü ciddi zararlar görebileceğimiz endişesini taşıyorum.
Aslında biraz gerilere baktığımızda, toplum olarak bu ayrışmalardan gördüğümüz zararların ne kadar büyük olduğu bir çoğumuzun hatıralarında hala canlılığını koruduğunu gayet iyi biliyorum. Ama tüm bu olumsuz yaşananlara rağmen bu durumdan bir kazanç çıkarmak gayretinde olanlar maalesef toplum içine yeni yeni ayrışma tohumları ekmekten de hala geri kalmıyorlar.
Unutmayalım ki her yeni bir kavga ve gerginlikler her zaman için yeni bir kavgaya ve gerginliğe zemin hazırlamaktadır. Öte yandan hangi konu üzerine olursa olsun hoşgörü ve barışın her zaman için toplumda var olan hoşgörü ve barışı genişlettiği ve yaygınlaştırdığı ve bundan da toplumun büyük bir kazanç sağladığı geçmişten günümüze daima hatırlanan bir gerçektir aynı zamanda.
Özellikle bu gün böylesi siyasi ayrışmalardan dolayı belki de en çok zararı ve en çok olumsuzluğu küçük yerleşim alanlarımızda yaşayanlarımızın çok iyi bildiğini düşünüyorum. Örneğin selam sabahı kesmeler, dükkan ve kahveleri seçmeler gibi hırs ve ihtirasları keskinleştirici tavır ve hareketlerin önüne nasıl geçebilmeli bence artık bu konular üzerinde kafa yorulmalıyız.
Sonuç olarak günden güne değişen ve gelişen ve bir bakıma daha da zorlaşan sosyal hayatımıza gereksiz yere bir de bu hırs ve kavgaları eklemeye devam edersek eğer işimizin çok daha zorlaşabileceği kaçınılmazdır.
Esen kalınız.
