,
Bugün, 29 Nisan 2025 Salı

ALAADDİN BABUCÇU


UÇURTMALAR VE UÇAN TURİZM

William Churchill der ki ‘ Uçurtmalar rüzgar kuvvetiyle değil, rüzgara karşı koydukları için yükselirler’ rüzgara, yani kuvvete uymak uçurtmayı sadece sürükler.


  William Churchill der ki ‘ Uçurtmalar rüzgar kuvvetiyle değil, rüzgara karşı koydukları için yükselirler’ rüzgara, yani kuvvete uymak uçurtmayı sadece sürükler. Bir İngiliz atasözü ise ‘ Özlediğiniz kasabanız değil, gençliğinizdir’ der. Çocukluğun, gençliğin ileriki zamanlarda özlenecek yaşantılarının en güzellerinden biri olan uçurtmalar, heyecan veren, rengarenk görüntüleriyle, gizliden rekabetin,  Ben yaptım!’ ifadesinin gökyüzüne taşan gururuyla ve istikbali göklerde arayan, ufukları ve ötesini görmeyi, cehaletin sürükleyici rüzgarına karşı, akıl, bilim ve erdemin ipine sarılarak mümkün olacağını kanıtlayan o büyük önderin yâd edilişinin sembolüdürler.

  Uçurtmalar sadece çocukluğunuzu ve gençliğinizi hatırlayacağınız nostaljik nesneler değildirler. İçinde bulunduğumuz zaman içinde de yerleri büyüktür. Dünyanın çeşitli ülkelerinde ve şehirlerinde kurulan uçurtma dernekleri, kulüpleri, çalışma atölyeleri, bizde önemsenmese de, yerleri ve sayıları büyüktür. Uçurtmalar dünya çapında ünlü festivalleri ve yarışmaları ile ekonomiye ve sosyal hayata getirdikleri canlılık ve kaynaştırıcı rollerinin yanında, filmlerin temalarında, sanatta, edebiyatta, şarkılarda, felsefede, Benjamin Franklin’in bulutlardaki statik elektriğe ulaşımdaki pratik aracı olmanın ötesinde, bir ulusun çocuklarının ve gençlerinin tasarım ve mimariyi sevmelerinde, sağlamlık, hafiflik, çocuk yaşta farkına varılan fizik kuralları, planlama, hesap ediş, ve matematiğe; kısacası, mühendisliğe sempatinin tavsiye odağı olabilecek, kesme, boyama, bağlama ve yapıştırma gibi pratiklerle el becerilerini, estetik duygularının gelişimini sağlayacak, ortasından kopan ipe atacakları teknik ve bir o kadar da ustalıklı düğümün aslında kendine güven olduğunu fark eden çocuğun ve gencin ileriki yaşamının tesisi için gerekli olan eğlenceli, ucuz ve üretici bir değer olarak ele alınması ve düşünülmesi gereken uçurtmalar o ulusun maddi manevi dikkat ve bilgi ile donatılmış geçlerinin ve çocuklarının yardımcısıdır. Kuzey Doğudan esen rüzgarın adını herkes biliyor mu? 24 Nisan uçurtma şenliğinde yukarıda anlatmaya çalıştıklarımdan hangi biri vardı derseniz, hiç biri diyebilirim. Gördüğüm; çocuklardan fazla koşturan yetişkinler, ‘ben yaptım. ben boyadım, ben süsledim, ben tasarladım’ ın bahsini bile edemeyeceğimiz fabrikasyon uçurtmalar. Bırakın özgün tasarımı, ipi dolaşan, kuyruğu kopan uçurtma sahiplerinin sorunu çözecek usta arayışları, başarısız uçuş denemelerinin tek günah keçisi olarak duyduğunuz ‘Dengesi yok dengesi!’ ifadeleri… Uçurtmalara dengeyi ne verir? Kuyruğuna teneke bağlarsak dengeli mi olur? 

  Denge, bilim, akıl ve bilgi ile kişilerin ve toplumların beyinlerinde başlar, yaptıklarında ve ürettiklerinde görülür. Bir cismin uçurtma olabilmesi için uçurtmaya benzemesi yetmez. Uçuş ve havada durmak için gereken fizik kurallarına ve hava koşullarına uygun anlayışla yapılmış olmaları öncelikli şarttır. Bilgiden, bilimden, akıldan ve yaptığınız işlerin felsefi göstergesinden bi-haber olursanız, bağladığınız üç tane çıtanın dengesi de ona göre  olacaktır. Sonuç olarak, benim aklımda kalan: Yetenek, bilgi, beceri geliştirmeyi öncelemeyen, dağıtılanlardan bir uçurtma kapmanın heyecanı ve yüksek müzik eşliğinde koş, yorul ve ‘Ha gayret!’ in sonrasında bir türlü uçmadığı için öfkeyle kırılan, kazaya uğrayıp parçalananların denizi ve çöp kutularını doldurduğu hazır uçurtmalar…

  Bir iki söz de turizm haftası için etmek gerekirse: 2023’ ten buyana güncellenmemiş turizm master planı ve yenisinin olmayışının yanında, uygulayıp sürdürebileceği birçok turizm modeline namzet bu coğrafyanın, turizmde klasik deniz, kum, güneş vizyonunun bile zorlukla sürdürülmesinin getirdiği, mağduriyet ve mahrumiyetlere ilaveten, kırsala uzanan birçok yolun, derelerin inşaat molozları ve evsel atıklarla dolu olması, çocukluğumda akan kır çeşmelerinin bir kısmının yıllardır kurumuş olarak beklemelerinin araştırılmaması, kıyılarda trajik hal almış sualtı çöplerinden senede bir iki göstermelik hamle ile çıkarılanların önünde hatıra fotoğrafı çektirmenin ötesinde ciddi  bir icraatın olmadığı, dağlarında insanlara ve kovanlara saldıran ayı hikayelerinin dolaştığı, sokak ve caddelerde yıllardır devam eden plansız ağaç dikim ve zulüm seviyesinde budama modası ile adeta, yıllarca kütük misali dalsız, yapraksız tutulduktan sonra kurutularak yok edilen yeni ve kadim ağaçlar, turizmle ilgili misyon ve vizyon eksikliği sonucunda  ilgisizlik ve bakımsızlıktan keşmekeşe batmış ören yerleri, ‘Girilmez!’ tabelalı tel örgülerle çevrili Seyit Gazi Tepesi, 2010’ dan bu yana; ‘Açıldı, açılıyor, açılacak, görücüler geldiler, geliyorlar, bu bayram olmadı, gelecek bayram!’ benzeri demeçlerle geçmişten ve günümüzden kopartılarak keyfiyetin, ihmalin, plansızlığın, ve israfın garabet sembolü olan, eski haliyle denizde ufak bir çam ormanı görüntüsüne sahipken günümüzde nükleer savaştan çıkmış kayalık bir adaya dönüşmüş sözde arkeopark Zeytinliada, malum sektörün denetim görmeyen işlerinden çevreye saçılmış, ayaklara dolaşmış ağ iplikleri ve misinalarla uçmaya çalışan, sonunda çoğunun acılar içinde kangrenden ve bir engele takılmasıyla açlıktan öldüğü deniz kuşları, plajı çevreleyen mantarların dışına yüzenler için ceza yeme gibi bir endişe alanına dönüşmüş, gün boyu uyarı sirenleri ile inleyen plajlara ve salya belasından altı üstü sapsarı kesmiş denizi ile Erdek için bandolu mızıkalı yürüyüşle başlayan turizm haftası az bile gelir…   Akıl, bilim ve erdemle esen kalın.

 

  • BIST 100

    9306,96%-1,33
  • DOLAR

    38,41% 0,03
  • EURO

    43,90% 0,43
  • GRAM ALTIN

    4135,06% 0,87
  • Ç. ALTIN

    6589,61% -0,93
  • Salı 14.2 ° / 5.1 ° false
  • Çarşamba 16.5 ° / 4.7 ° false
  • Perşembe 10.7 ° / 6.7 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Balıkesir

29.04.2025

  • İMSAK 04:30
  • GÜNEŞ 06:05
  • ÖĞLE 13:11
  • İKİNDİ 16:59
  • AKŞAM 20:07
  • YATSI 21:35