Yapıcı Göleti zeytin ağaçlarıyla buluşmayı bekliyor

"Kapıdağ zeytini ile Yukarı Yapıcı Göleti, Leyla ve Mecnun gibi birbirine kavuşamıyor?
Bu sözler Erdek Zeytin Tarım Satış Kooperatifi Başkanı Abdullah Şenol´a ait.
Şenol, bu sözlerle zeytinin kuraklıktan nasibini aldığını ve danede küçük kaldığı mesajını veriyor.
Devamında, ilçemiz tarımsal alanların gölet suyundan faydalanabilmesi için yetkililerden destek vermelerini talep ediyor.
Değerli okuyucularım; Türkiye son dönemlerde en kurak yıllarını yaşıyor, dolayısıyla bu olumsuzluktan en çokta tarım sektörü olumsuz etkileniyor.
Bölgemize gelince, her geçen yıl giderek kendini şiddetle hissettiren kuraklık, Erdek çiftçisinin geçim kaynaklarının başında gelen zeytinin, çiçek döneminde dökülmesini ya da danede küçük kalarak ezme veya yağlık olarak kullanılmasına neden oluyor.
Örneğin; Kooperatife bu yıl 2020/2021 zeytin hasat dönemi öncesi verilen rekolte beyanı 10 milyon kilo, teslim edilen sofralık zeytin miktarı 4 milyon kilo.
Rekolte ile teslim edilen ürün arasındaki 6 milyon kiloluk fark, zeytinlik alanların sulanamaması dolayısıyla ürünün danede küçük kalmasındandır.
Son 10 yıla baktığımızda ilçemiz müstahsilince kooperatife teslim edilen sofralık zeytin miktarı ortalama 5 milyon 880 bin kilo. Bu rakam yeterli mi bence kesinlikle değil.
Kooperatife son 10 yıla ait teslim edilen sofralık ürün miktarlarını inceledim.
Son 10 yıl içinde kooperatife en çok sofralık zeytin 2017/2018 kampanya döneminde teslim edilmiş.
2017/2018 kampanya döneminde kooperatife teslim edilen sofralık zeytin miktarı 9 milyon kilo iken, bir sonraki yıl 2018/2019 döneminde 2 milyon 150 kiloya kadar düşmüş.
Kooperatif başkanımız Şenol´un Yukarı Yapıcı Göleti´ni sıkça gündeme neden getirdiği şimdi daha net anlaşılacaktır.
Değerli okuyucularım; Balıkesir Üniversitesi Edremit Meslek Yüksek Okulu Zeytin ve Zeytin Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Mücahit Kıvrak´ın geçtiğimiz yıllarda kuraklığa dikkat çeken bir açıklaması olmuştu.
Benim oldukça önemsediğim sizlerinde dikkate değer bulacağınızdan emin olduğum Sayın Kıvrak´ın değerlendirmelerini sizinle paylaşıyorum.
Sayın Kıvrak, bakınız ne demiş: ?Kış ve Bahar yağışlarında ciddi bir azalma var. Kar yağışı istenilen seviyelerde değil. Yağmur olarak düşen yağış miktarı da istenilen seviyelerde değil. Yağmur ve kar yağışındaki yetersizlik, Nisan ayından itibaren doğanın uyanması ile birlikte kuraklık stresini çok ciddi bir şekilde bizim karşımıza çıkarıyor. Çiftçilerimizin mutlak suretle toprak ile ilişkili olarak su ve muhafaza tekniklerini öğrenmelerini gerekiyor. Önümüzdeki yılların en büyük sorunlarından bir tanesi yüksek ihtimal ile bundan sonra kuraklık olacak. Şubat ve Mart aylarında beklenen yağış miktarının düşmemesi durumunda kuraklık zeytin rekoltesini etkileyecektir. Yağmur yağmaz ise zeytin ağaçlarının çiçeklenme döneminde çiçeklerin çıkışları azalır. Bu yüzde anlamında yağışın durumuna bağlı olarak değişir. Bazen yüzde yüz vermeyebilir. Mart´ta bizim sürgünlerimiz uzar. Mart ayında bizim sürgünlerimizin uzama miktarı en fazla 30 santimdir. Bu uzama ciddi oranda düşer. Bu düşüş hem Mayıs´taki çiçeklenmeyi etkiler hem de ondan sonraki gelecek olan bir sonraki yılın da çiçeklenmesini etkiler.?
Kooperatif başkanımız Şenol´un, Yukarı Yapıcı Gölet´inden tarımsal alanların sulanabilmesi için yetkilileri ısrarla göreve neden davet ettiği sanırım daha iyi anlaşılacaktır.