ZALİMLERİN KIYAMETTE YARDIMCILARI OLMAYACAKTIR

Peygamberimizin peygamberliğinden önceki dönemde henüz Peygamberimiz genç yaşta iken Mekke´deki haksızlıkları önleyecek, zulme mani olacak bir ?Erdemliler Topluluğu´(Hılfulfudul) kuruluyor. Bu topluluğa Peygamberimiz Hz.Muhammed(sav) de dahil oluyor. Yıllar sonra Medine´de peygamber iken Resül-i Ekrem efendimiz haksızlıklara karşı organize olacak böyle bir teşkilatlanma olsa yine katılacağını beyan ediyor.
Kıymetli okurlar, zulüm, Cenab-ı Hak´kın gazabını celbeden, gayretullah´a dokunan ve Yüce Allah´ın devam etmesine müsaade etmeyeceği bir büyük bir günahtır. Mazlumun duası ile Allah arasında perde yoktur.
Kur´an-ı Kerim´de Allah´a ortak koşmak en büyük zulüm olarak ifade edilmiştir. Allah´ın ayetlerini yalanlamak ve peygamberimizin peygamberliğine inanmamak da zulüm olarak telakki edilmiştir. Yüce Allah kudsi hadis´te: ?Kullarım! Ben zulmetmeyi kendime haram kıldım. Onu sizin aranızda da haram kıldım. Artık birbirinize zulmetmeyiniz?? buyuruyor.
Değerli okurlar, hangi insanlarla ilişki yakın ve yoğun ise zulmetme, hakkına girme ihtimali o kadar artıyor. Bu münasebetle yakınlarımızla olan ilişkilerimizde hak ve sorumluluklara özen göstermek daha önemli hale geliyor.
Dinimiz Müslüman olmayanlara bile zulmü yasaklar. Peygamberimiz haksızlıkla alınmış bir karış yerin yedi katı kıyamette gasp edenin boynuna geçirileceğini haber verir.
Sevgili okurlar, maalesef kişisel ve ferdi planda zulüm ne kadar yaygınsa her zaman olduğu dünyamızda zalim de mazlum da eksik olmuyor. Bunun için Peygamberimiz ?Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et´ buyurmuş. Sahabe efendilerimiz şaşırmışlar. ?Ya Resülellah, mazlum olursa yardım edelim. Ama zalim kardeşimize nasıl yardım ederiz demişler?´ Peygamberimiz ?Onu zulümden uzaklaştırırsın veya onun zulmüne engel olursun. İşte bu ona yapacağın yardımdır.? demiş.
Kıymetli okurlar, Kudüs ve Mescid-i Aksa´da terör örgütü İsrail´in işgali ve zulmü tekrar ayyuka çıkmış durumda. İsrail çocuklar ve kadınlar da dahil sivil Filistinli kardeşlerimizi katlediyor. İmkanlar nispetinde bu zulme karşı çıkmak imanî ve insanî vazifemizdir. Zira Resülüllah(sav) de ?İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah"ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.? buyurmuştur.
Elimizden hangi fiil gelirse meşruiyet çerçevesinde bu zulme ses çıkarmak, oradaki işgali ve katliamı durduracak gayretlerin içinde olmak görevimizdir.
Yeri gelir dua, yeri gelir boykot ve ambargo, yeri gelir sosyal medyada bu zulmü ilan etmek olur üzerimize neler düşüyor ve imkanlarımız neye elveriyorsa cehd etmek zorundayız.
Nihai hedefimiz fiili olarak Mescid-i Aksa´yı özgürleştirecek oradaki barbarlığı bitirecek çalışmaların yapılması olmalıdır. Ve belki de Kudüs ve Mescid-i Aksa´nın özgürlüğü milletimizin öncülüğünde gerçekleşecektir.
Kur´an-ı Kerim´de zulme uğrayanların hakkını savunmak için fiili cehde yönelmemek kınanmıştır. (Nisa,75) Filistin´de hem zulme uğrayan insanlar aynı zamanda o insanlar dindaşımızdır. Öte yandan Peygamberimize, Hz.Ömer´e, Selahaddin Eyyübi´ye ve orayı 400 yıl yöneten ecdadımıza, yirmi beş bin Filistin şehidimize vefa borcumuz vardır.
Cumanız mübarek olsun?