ERDEK MÜFTÜLÜĞÜ

Tarih: 20.04.2022 19:36

ZEKÂTI KİMLER KİMLERE VERİR

Facebook Twitter Linked-in

Bir kimsenin zekât vermekle mükellef olması için, kendisinde ve sahip olduğu malda birtakım şartların bulunması gerekir.
1. Mal Sahibinde Bulunması Gereken Şartlar
1. Müslüman olmak. 2. Ergenlik çağına gelmiş olmak. 3. Akıllı olmak. 4. Hür olmak.
5. Malının tutarı kadar borcu olmamak veya borcu çıktıktan sonra, kalan malı nisap miktarından az olmamak.
Elinde nisap miktarı veya daha fazla malı olduğu hâlde malı kadar veya daha fazla borcu olan kimse de zekât vermekle mükellef değildir.
2. Malda Bulunması Gereken Şartlar
1. Malın, nisap miktarı olması.
2. Malın, hakikaten veya takdiren artırıcı olması.
3. Nisap miktarı malın üzerinden bir kameri yıl geçmiş bulunması.
Nisap: Dinimizin koyduğu bir ölçüdür. Borcundan ve asıl ihtiyaçlarından başka bu kadar malı veya parası olan kimse dinen zengin sayılır ve bunların üzerinden bir yıl geçince zekât vermekle yükümlü olur.
Malı ve parası nisap miktarına ulaşmamış veya ulaşmış olup da üzerinden bir yıl geçmemiş olan kimse zekât vermekle yükümlü olmaz.
Zenginlik ölçüsü yukardaki şartlar da yerine geldikten sonra 80.18 gr altın ve bu değerdeki paradır. Bu paranın kırkta biri (%2.5) miktarı zekat olarak verilmelidir.
Ticaret malının nisap miktarı da altın veya gümüş nisabı değerindeki kadardır.
Zirai ürünlerin zekâtı(öşür)masraf yapılmamışsa onda biri, yapılmışsa yirmide biri zekât olarak hesaplanıp verilmelidir. Bu ürünlerde nisap miktarı bin kilodur.(bir ton) Bin kilodan az olan ürünlerden zekât gerekmez. Hayvanların ve diğer ürünlerin nisabını bu işle iştigal edenlerin araştırıp ona göre hareket etmesi lazımdır.
Zekatın verileceği yerler
Zekât verilecek kimse ve yerlerle ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyruluyor:
“Zekâtlar, Allah’tan bir farz olarak ancak yoksullara, düşkünlere, ( zekât toplayan) memurlara, gönülleri ( İslam’a) ısındırılacak olanlara, (esirlik ve kölelikten kurtulmak isteyen) esir ve kölelere, (borcuna karşılık malı olmayan) borçlulara, Allah yolunda olanlara, (harçlıksız kalmış) yolcuya mahsustur. Allah, Alîm ve Hakîm’dir.”(Tevbe, 60)
Buna göre zekât verilecek kimseler şunlardır:
1. Fakirler: Nisap miktarından az bir malı olan, dinen zengin sayılmayan kimselerdir.
2. Miskinler: Hiçbir şeyi olmayan kimselerdir. Bunlar fakirlerden daha düşkün durumda olanlardır.
3. Borçlular: Borcundan fazla nisap miktarı malı bulunmayan ve borcunu ödeyemeyecek durumda olan kimselerdir.
4. Yolcular: Memleketlerinde malı olduğu hâlde, memleketinden uzak düşüp yolda parasız kalan, elinde bir şey bulunmayan kimselerdir. Bunlara, memleketlerine gidebilecek kadar zekât verilebilir. Memleketine gidecek kadar parası varsa bu gibilere zekât verilmez.
5. Allah Yolunda Olanlar: Bunlar, hac için yola çıkıp parasız kalanlar ile işini gücünü bırakıp kendisini ilme veren kimselerdir.
Fakirlere zekât verirken şu sırayı gözetmek daha faziletlidir:
a) Önce fakir olan kardeşler, b) Kardeş çocukları, c) Amca, hala, dayı ve teyzeler, d) Bunların çocukları,
e) Diğer mahremler, f) Komşular, g) Meslektaşlar, h) Zekât verecek kişinin bulunduğu köy ve şehir halkı.
Zekât, malın bulunduğu yerdeki fakirlere verilir, bir başka yere nakledilmesi mekruhtur. Ancak başka yerdeki yakınları ve ihtiyaç sahipleri varsa, nakledilmesi caiz olur. 
Selam dua ile...
 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —