Geçen Sayıdan Devam
Tüm bu anlatılardan yola çıkarak, Çevre Bakanlığında hazırlanan Marmara Bölgesini yakından ilgilendiren, Zeytin ağaçlarının kesilmesine yol açacak olan 1/100.000 ölçekli planın tartışıldığı bugünlerde kadim dost Muhsin Akgül kardeşimizin konuğu olarak, hayatımda ilk kez birebir izleyebilme şansını bulduğum zeytin bahçesindeki çalışmaları, kooperatifteki izlenimlerimi görüntüleyip paylaşmak istedim…
*
Arnavut köy ile Katikirman bölgesine yol alıyoruz, buralara gitmek ve toplanan mahsulü yerine ulaştırmak için de genelde traktör ve şayet varsa Jeep kullanılıyor.
Kısa bir yolculuktan sonra yaygıların serildiği, insanların zeytin ağacında gösterdikleri çabaları resimliyorum.
* * *
Yiğit lakabıyla anılır ya, ben de lakaplarıyla tanıtıyorum…
Mapi’yi elinde ağır sayılacak ölçekte sıyırma makinesi, Selman kardeş ve Kumbağlı’yı da ağaç tepesinde zeytin sıyırırken görüntülüyorum…
Yaygılardan toplanan zeytin tanelerinin elle ayıklanmasına geliyor sıra, yan yana dizilmiş kadınların görevi bu…
Kasalara doldurulan zeytinleri bir başka yolculuk bekliyor…
Varsa kendi depolarında kurdukları makineyle yapıyorlar boy seçmeyi. Şayet kendilerinde yoksa kooperatifin deposunda sıraya dizilmiş tane seçme yarışındadırlar…
Muhsin Akgül’ün bu imkanı var, kayınvalidesi, eşi ve yevmiyeci bayanlar tane ayırma makinesinin başında kasalara düşen bereketli mahsulle haşır neşirler…
Öte yanda alım yapan eksperler de saatin ilerlemesine rağmen işlerinin başındalar, rekolte kriterlerine göre yağlık olarak ayrılan zeytinleri kabuldeler…
Kooperatifin tane ayırma makinelerinin başında sıra bekleyen insanlarla konuşuyorum, bir dokunup bin ah işiticersine fiyatların düşüklüğünden, bundan da memnun olmadıklarını söylüyorlar…
Sadece, günlerce, haftalarca devam eden, “ZEYTİN ve bir günlük meşakkatli uğraşının öyküsü”nü aktarayım istedim…