Biraz da kendi hayatımızla ilgilenelim ..

Son yıllarda içine sürüklendiğimiz siyasi hayatın adeta bir parçası olarak günün 24 saatini sonuçlarını bilmediğimiz sanal bir dünyanın içinde boğuşarak gittiğimizi maalesef hiç ama hiç fark edemeden yıllarımızı tüketmeye devam ediyoruz.
Gelişmiş her hangi bir ülkede görülmeyecek yoğunlukta yaşanan bir siyasi kavganın içinde adeta kendi özel hayatımızı unutarak, yok sayarak sanal hedefler peşinde koşarken neleri kaybettiğimizi maalesef duvarlara ancak tosladığımızda anlayabiliyoruz. Ders alıyormuyuz çok da bilemiyorum ama bu konuda kaybeden bir çok vatandaşımı tanıdığımı söyleyebilirim.
 Aslında hepimizin bir ailesi var. İşi var, çözmesi gereken sorunları var. Çoluk çocuğu ile beraber yakınları, arkadaşları ve dostları da var. Hatta sağlık sorunlarımızda çok var.
 Ama bakıyoruz, sanki hiç ama hiç sorunu yokmuş gibi ailesini, çocuklarını adeta unutup başkalarının sorunları üzerine düşünen, gece gündüz başkaları için çözümler arayan bir geleneksel yapı var toplumumuzda. Maalesef yapılan aşırı yönlendirmelerle sanki bir şeyleri değiştirebileceğimize inanarak bütün gücümüzü sanal bir mücadele içinde kullanmakta olduğumuzu asla göremiyoruz.
Ve kaybedince üzülüyor ama hep yaptığımız gibi yine başkalarını suçlayarak işin içinden sıyrılıp yine başka başarısızlıklara yelken açmaya da devam ediyoruz.
Sonuç da toplum olarak bu konuda iyi düşünmemiz gerekiyor. Önce sorumluluğumuz içinde olan kendi  işlerimiz için çabalamamız gerektiğini mutlaka öğrenmeliyiz. Çözümler için zamanı iyi kullanmalı ve ne olursa olsun kendi imkan ve kabiliyetlerimizin boş yere harcanmasının önüne mutlaka geçmeyi başarabilmeliyiz. Unutmayalım ki hayat çok kısa. Ama alınabilecek derslerin sayısı da çok fazla. Bu bağlamda hayatın çok değerli olduğunu fark ederek aş ve işimizin peşinde olalım ve öyle yürüyelim diyorum. 
Orjinal Köşe Yazısına Git