BEDİRHAN AYDIN

Tarih: 26.10.2013 00:00

İbadetlerde samimiyet (ihlas)

Facebook Twitter Linked-in

İhlâs; yapmış olduğumuz ibadetlerimizde, amellerimizde sadece Allahın (cc) rızasını gözetmektir. Yani dünyevi, nefsanî arzular için değil, yalnız Allah`ın (cc) rızası için yapmaktır.
Allah indinde makbul olan, kıymeti olan, ahirette karşımıza çıkacak olan ibadetler, hizmetler de ihlâslı yapılanlardır. İhlâssız ameller geçmez para gibidir.
Ebedi hayatta (cennette)karşılığı  olan ameller az da olsa kıymeti büyüktür; çünkü neticesi sonsuzdur. Onun için Cenab-ı Hak ``Ayetlerimi (karşılığında ne alsanız) az (düşecek) bir fiyata satmayın`` buyuruyor.(1)    
İnsan nefis ve şeytanın desisesi ile enaniyetine (benliğine) kapılarak dünyevi küçük menfaatler ve süfli hislerinin hatırı için ihlâsı zedeler, riyaya düşer zarar eder.
Riyadan (gösterişten) nefsin hilelerinden kurtulmanın, ihlâsı kazanmanın ve korumanın etkili yollarından bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
1.Ölümü  düşünmektir:
Kuran-ı azimüşşan "Her nefis ölümü tadıcıdır." (2) "(Habibim, ya Muhammed!) şüphesiz sende ölecek olan bir kimsesin, onlar da ölecek olan kimselerdir!"(3)            
Gibi ayetlerle ölümü düşünmeyi bize ders veriyor.
İnsanı dünyaya ait uzun emellere sevk eden, ihlâssızlığa sebep olan tevehhüm-ü ebediyet (ölümsüzlük hissi) dir. Kişi ölümünü düşünerek, dünyanın faniliğini idrak ederek nefsinin ve hissiyatının tesirinden kurtulup ihlâsı kazanır. Her insan elli, yüz sene sonrasına giderek ömür ağacının tek meyvesi olan kendi ölümünü akıl gözü ile gördüğü gibi biraz daha ileriye gitse bugün doğan bir çocukla beraber bu asırdaki bütün insanların öldüğünü hatta kıyametin koptuğunu görür tam ihlası kazanır.
En mükemmel rehber olan efendimiz (sav) de "Lezzetleri tahrip eden (acılaştıran ölüm)ü çok zikredin(hatırlayın)."buyuruyor.(4)    
2.Huzur-u ilahi şuuru:
Bizleri ve her şeyi yoktan var edip hayatımızı devam ettiren Allah (cc) aklımızı kullanmamızı, tefekkür etmemizi, ibret almamızı emrediyor.
Tahkiki iman sahibi bir insan imanın  nuru ile varlıklara baktığı zaman her şeyde her yerde yaratıcının mührünü kudretini, hikmetini, kemalini, cemalini kısacası isim ve sıfatlarını görür, her yerde, her zaman Allah`ın hazır ve nazır olduğunu idrak eder, onun huzurunda olduğunun farkına varır, böylelikle huzur-u daimi kazanır. Onun huzurunda başkalarından yardım istemez başkalarının teveccühünü aramaz. Sadece onun rızasını gözetir, riyadan kurtulur, ihlâsı kazanır.
3.Acz,fakr, şefkat, tefekkür düsturları:
Kişi, aczini idrak edip Allah`ın sonsuz kudretine dayanarak, fakrını bilip Allah`ın sonsuz rahmetine sığınarak, şefkatini doğru kullanarak, tefekkür ederek de ihlâsa mazhar olabilir.
4.Sünnet-i Seniyye:
Sünnet-i Seniyyeye uymayı kendine âdet edinen bir kimse her sünneti yaşadığında, Habibullahı hatırlar. Onu hatırlamak Allah`ı hatırlatır, böylelikle her zaman Allah`ın huzurunda olduğunun farkına varır. Her an Allah`ın kendini gördüğünü, her yaptığından haberdar olduğunu bilen bir kimse Allah`ın razı olacağı amellerde bulunur, ihlâsı muhafaza eder. 
5.Rızka dikkat etmek:
Haramlar hakikatleri görmeye perde çeker. Helal rızk kişiyi hayra, sevaba yöneltir. Sevaplar da kişiyi cennete götürür.
İhlâsın zıddı riya ve gösteriştir. Bu da insanı şirke sürükler. Hz. Peygamber şöyle buyurur: "Şüphesiz Cenab-ı Allah sadece kendisi için ve kendisinin rızası için olmayan bir amelden başkasını kabul etmez" (en-Nesâî, cihad, 24)

Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —